6 Eylül 2013 Cuma

Modern Hayatlar ve Sendromları

Hayatlarımız her konuda başarılı olma, mükemmelliği yakalama üzerine kurulu.

Herbirimizin üzerinde öyle bitmez tükenmez baskılar var ki, sürekli bir sonraki adıma doğru koşuyoruz ya da koşturuluyoruz, şuursuzca...

Buna bizi zorlayan bazen toplum, çevremiz oluyor, bazen de bu mecburiyetleri bizzat kendimiz yaratıyoruz. Ahh o onaylanma beğenilme duygusu yok mu?!!

Kendimize durmadan yeni roller biçiyoruz, yeni hedefler koyuyoruz.
Birinin çocuğu, birinin kardeşi, birinin arkadaşı, karısı, iş arkadaşı, aktivite arkadaşı, annesi/babası, müdürü/patronu, rol modeli vs. vs...
Saydığım tüm bu rollerde başarılı ve kusursuz olma çabamız var.

Sonra gelsin sendromlar...
Pazartesi sendromu, tatil sonrası sendromu, süper anne sendromu, 30/40 yaş sendromu, tükenmişlik sendromu ve birçokları...

Pazar gününden Pazartesi sendromumuz başlıyor. Pazartesi'ne asık suratlarla ya da en iyi ihtimalle ciddi ifadelerle başlıyoruz. Amacımız: para kazanmak, üretmek. Ne kadar üretebilirsek...

30/40 yaşına kadar şunu yapmış olmalıyım, bu pozisyonda olmalıyım diye kendimizi yiyip bitiriyoruz. Olamazsak bunalımlara giriyoruz.

Anne olmak istiyoruz. Anne olunca da hem iş, hem aile, hem annelik görevlerini dört dörtlük yerine getirme psikolojisiyle omzumuzda bir vicdan azabı ile yaşar hale geliyoruz. İşteyken evi, evdeyken işi düşünüyor, hiçbirinde kendimizi yeterli hissedemez hale geliyoruz.
Eğlenirken, arkadaşlarıyla vakit geçirirken çocuğuna karşı sorumluluklarını aksattığını düşünüp o anı kendine zehir eden arkadaşlarım bile var.( Allah'ım beni bu takıntılı düşüncelerden koru :) )

Kariyerli, sosyal, bakımlı, becerikli, mükemmel anne/eş olmak istiyoruz. Kim istemez...
Ama sonuç?? Karşınızda nur topu gibi bir tükenmişlik sendromu...
Herşeye ve herkese yetişmeye çalışan, hayır diyemeyen, tüm bunları (normal olarak) yerine getiremeyen kişi kendini bitmiş tükenmiş hissediyor. Kimsenin onu anlamadığını takdir etmediğini düşünür hale geliyor ve sonsuz bir yalnızlık hissi içine giriyor.

Peki hayatta mükemmel insan olma gibi bir ihtimal var mı?
Elbette hedeflerimiz, ideallerimiz, bir rotamız olsun ama asıl amacımız mutlu ve huzurlu olmak değil mi?
Peki neden bu bitmez tükenmez hırs? 

Halbuki üretiyoruz, ailelerimizle,eşimizle dostumuzla paha biçilmez zamanlar geçiriyor, sosyalleşiyoruz.

Hadi biraz farklı birşey yapalım, bir nefes alalım. Farkındalığımızı arttırıp her anımızın tadını çıkaralım, kaygılarımızı bir kenara bırakalım, hayatlarımızı kutsayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder